ÖZEL ÖĞRETİMDE DEĞİŞİMİN ANAHTARLARI

Lise ve Ortaokullar İçin Henüz Erişilmez Sanılan, Ancak Hemen Uygulamaya Hazır 11 Özgün Anahtar

 

Hep merak ederim!

Okul kurucuları, her türlü hareket alanına ve olanaklara sahip oldukları halde, tanımladıkları/özledikleri öğretim sistemini kendi okullarında neden hayata geçirmezler? Üstelik MEB ‘e de örnek olmak varken…

 

Zira, “…bir doktor o gün gelen hastaların tümüne aynı ilacı verse ne olurdu? Benzetmek gerekirse okullarımızda yapılan tam da bu [1]

Başka bir deyişle; dost ve arkadaşlarıyla bir arada olan grup içinde tanıdığınız birini görür görmez gerekçemiz ne olursa olsunCebinde kaç lira var, göstermeni istiyorum!” dediğimizde, o an için böyle bir soruya muhatap olan birinin durumunu düşünebiliyor musunuz? Derslerimizde yapılan da böyle böyle bir şey!

Zaten Öğretmen Merkezli öğretimin doğası da tam bu değil mi?

Sık sık bu duruma düşen veya düşeceğini var sayan pek çok öğrenci; DERSİ, ÖĞRETMENİ, ÖĞRENMEYİ, özellikle de OKULUNU SEVEBİLİR mi?

İşte bu yüzdendir ki; öğrencilerimiz verilen her ilacı almak istemiyor, yani öğretmenlerini dinlemiyor, çevrimiçi ekrana yaklaşmıyor, derse katılmıyor, yaz denileni yazmıyor, ödevini yapmıyor. En acısı da öğrenmek istemediğini, okulu sevmediğini açıkça belli ediyor.

Sorunlar bu denli bilindiği halde, özgün çözümlere rağmen eyleme geçilmiyor…

Neden?

Yanıt: "Benim tıkır tıkır işleyen bir kurumum var, başkalarının rahatı için kendimi niçin yorayım?"

1. YÜZ YÜZE ÖĞRETİMDE YENİLİK: Sınıf yönetiminde egemen olan; "anlatılanı dinle", "söyleneni yaz", " ödevini yap" yaklaşımından hiç olmazsa 2021-2022 öğretim yılında kısmen de olsa en azından bazı derslerde uzaklaşmak zorundayız. Gençlere çok borçluyuz, bu öğretim yılı için zaman geçmiş değil!

Kovid-19’un yarattığı karmaşık ortamda, öğrenmenin merkezinden öğretmeni çıkarıp oraya öğrenciyi yerleştirmezsek; öğrencilerin AKADEMİK DÜZEYİNE, ÖĞRENME BİÇİMİNE ve ÖĞRENME SÜRECİNE yanıt veren eğitim ve öğretim yapamayız, yapamıyoruz.

Çağın gereği olarak, henüz öğretim yılı yeni başlamışken, hazır fırsat da oluşmuşken öğrencilere her öğretim yılı başında kendi müfredatını yapma yetkisi vermek zorundayız. Bu o kadar zor bir iş değil! Bunu yapmazsak, öğrenci NEYİ; niçin, nerede, nasıl, ne kadar sürede ve kiminle öğreneceğini bilmeden ona ÖĞRENMEYİ öğretebilir miyiz?

Çözüm: Eğitimde KSY Sistemi! Yüzde yüz denenmiş, kalıcı öğrenmeyi yüzde yüz gerçekleştirmiş…

2. GERÇEKÇİ ONLİNE ÖĞRETİM: Çevrimiçi öğretimde öğrencilerin ekrandan uzaklaşmalarının nedenleri herkesçe bilindiği halde, bu nedenler bilinçli veya bilinçsiz başka konuların gölgesinde kaldı. Yüz yüze öğretimdeki gelenekselleşmiş Öğretmen Merkezli Öğretim yaklaşımını aynen sürdürmek yerine öğrencileri ekrana bağımlı kılacak yeni çözümler uygulanmadı. Önerilenler değer bulmadı.

Hem yüz yüze hem de uzaktan öğretimde fiilen resmi lisede bireysel olarak Türk Dili ve Edebiyatı derslerinde uyguladığım sistem, öğrenci-öğretmen diyaloguna zirve yaptırırken aynı zamanda velileri de kendiliklerinden okulun gönüllü elçisi yapmıştır. Nitekim veliler bulundukları her ortamda çocuklarının ve kendilerinin memnuniyetlerini anlatırken farkında olmadan okulun gönüllü elçisi gibi davrandıklarına tanık oldum.

Eğitimde KSY Sistemi, hem uzaktan hem yüz yüze öğretime yanıt verebilecek biçimde tasarlanmıştır.

3. ÖĞRETMENSİZ ORTAM KAZANIMLARI: Öğrenciler, öğretmenlerin olmadığı ortamlarda, örneğin; yemekhanede yemek yerken, sınıfta öğretmenlerini, kantin sırasında dikilirken öğrenmeyle baş başa kalıyorlar. Hem de en küçük bir baskı, telkin veya yaptırım olmadan; yüzde yüz kendi doğalıklarıyla… (ERG, Eğitimde İyi Örnekler Konferansında en etkili sunum, 2007)

4. GÜNCEL DERS TUTANAĞI: Türkçe dersleri ile 9. Sınıf Türk Dili Edebiyatı ders süreçlerinin yazıyla anlatılmasını esas alan bir uygulama… Veli ve öğrencilerdeki yankılarını anlatmak inandırmaya yetmez, yaşamayı gerektiriyor.

Velilerin memnuniyetinden daha fazlası, öğrenciler için ne kadar gerekli ve değerli olduğuna tanık oldum. Sosyal hayatımızdaki önemli bir yaraya/kaçışa bundan daha etkili çözüm düşünemiyorum!

Hazırlık gerektirmez, hemen uygulanabilir. Tüm dersler için örnek olması bağlamında; ortaokul Türkçe dersleri ile 9. Sınıf Türk Dili Edebiyatı derslerinde başlatılması uygun olur.

5. YAZI TAHTASI ÖNÜNDEKİ TİYATRO: MEB Yayınları arasında yer alan “Edebiyatı Oynayarak/izleyerek Öğreten Oyunlar” adlı kitabımda yer alan 16 kısa oyun ile ilgili.

OYUNLARLA İLGİLİ ÖNERİM: Lise öğrencileriniz tarafından veya güzel sanatlar fakültesi tiyatro bölümü öğrencileri desteğiyle sahnelenen oyunlar, Türk Dili ve Edebiyatı konuları paralelinde düzenlenen takvime uygun olarak okuldaki tüm lise öğrencilerine ve velilere izletilir. Öğrenci anketiyle en başarılı bulunan oyunlar, il veya ilçedeki diğer resmi ve özel okul öğrencilerine de izletilir. Ya okuldan okula turne düzenlenir ya da bizzat okul salonuna davet edilirler.

Eminim sizlerin velileri de, “Ne güzel edebiyatımız varmış” demekten kendilerini alamayacaklardır.

Not: Oyunların tamamı öğretmenlik yaptığım yıllarda H. Avni Sözen Anadolu Lisesinde dersine girdiğim öğrenciler tarafından,  yazı tahtası önünde sahnelendi. O yıllarda konferans salonu yapım sürecindeydi.

6. KABİNET SİSTEMİ: Öğretmen-öğrenci diyalogu, öğretmen-veli görüşmeleri için bundan daha etkili bir çözüm yok. Pamukova Mekece Ortaokulunda şahsen uygulamaya koyduğum, Haydarpaşa Anadolu Lisesinde (Depreme karşı güçlendirme öncesinde) ise fiilen yararına ve gerekliliğine bizzat tanık olduğum uygulamayı anlatacağım. Disiplin olaylarını nasıl önlediğini örnekleriyle paylaşacağım.

7. İSTANBUL’DAKİ ANADOLU: Zümreler arasındaki işbirliğini hayata geçirdiği için Görsel Sanatlar dersini ve öğretmenini baş tacı yapacak bir uygulama.

Örneğin; öğrencilerin tümünü Anadolu’nun her yerine götüremezsiniz, ancak Görsel Sanatlar dersi Anadolu’yu okula getirebilir. “Anadolu Konsepti Eğitim”

8. SINIF ÖZDENETİM KURULU: Hem Öğrenci Merkezli hem de Öğretmen Merkezli öğretim sisteminde uygulanabilir. Sınıftaki öğrencilerle öğretmen arasındaki güveni ve sevgiyi zirveye çıkarıyor. Öğretmenin yazılı soruları, not ve performans takdirlerinde fırsat eşitliği sağlarken, öğrenci başarısında isteklendirici/itici bir güç oluşturuyor. Ayrıca sınıf disiplinine yaptığı katkıyı da anımsatmak isterim.

 Yönetmeliklerde böyle bir konu yok. Eğitimde KSY Sistemiyle ilgili uygulamadan dolayı savunmamı almak amacıyla gelen bakanlık müfettişi, ilgili sınıflardaki öğrencilerin görüşlerini aldıktan sonra, teşekkür edip ayrılırken, "Bundan sonra yönetmelikleri aynen uygulayanlara değil, onları öğrenci lehine iyi uygulayanlara öğretmen diyeceğim ve her gittiğim okulda bu uygulamayı örnek olarak anlatacağım" demişti.

9. OKUMA ALIŞKANLIĞI İÇİN ÖZGÜN UYGULAMA: Tek bir cümle öğüt vermeden, kitap önerisi yapmadan, okumanın yararlarını anlatmadan öğrencilere/gençlere okuma alışkanın nasıl kazandırılacağını anlatacağım.

Yüzde yüz başarı garantisi olan bu konuyla ilgili H. Avni Sözen Anadolu Lisesinde yaptığım denemenin geniş öyküsünü kişisel web sayfamda paylaştım. (www.iyiorneklerlisesi.com/05okumal%C4%B1skanlg%C4%B1.html)

10. İSTEKLENDİRME ÖRNEKLERİ: Uygulanan sistem ne olursa olsun, her öğretmen için çok gerekli bir yöntem. Lise ve ortaokullardaki tüm derslerde, konuya başlarken öğrencileri isteklendirme (motivasyon) örnekleri… Her ders için olmazsa olmaz! Her öğretmen için ihtiyaçtan öte elzem…

11. EĞİTİM YAYINLARIYLA İLGİLİ FIRSAT ÖNERİSİ: Öğretmenlerin arayıp da bulamadığı, ama en çok gereksinim duydukları web uygulaması. Öğretmenle kitap arasında canlı bağ kurulmuş olacak. Öğretmenler için soru bankası ve konu anlatım modüllerinin işlevi çok daha işlek olacak. Bu tür kitapların satışlarına hız kazandıracak. Bu yüzden de eğitim yayıncılarının “Şimdiye kadar biz niye düşünmedik” diyecekleri özgün bir uygulama. (İlk kez size anlatacağım)

(…)

 

Sözün Sonu: Yukarıda yazdığım konuların tüm ayrıntılarını sözlü sunumla şahsen veya eğitim ekibi ile paylaşmaya, tartışmaya ve her türlü soruları yanıtlamaya hazırım.

Tamamını veya bazılarını uygulamak istemeniz halinde, yarı zamanlı olarak destek vermek isterim. (İletişim: seferyuruk@hotmail.com / 0 536 482 84 61 )


[1]  Prof. Dr. Burhanettin DÖNMEZ, TTKB Başkanı, Hürriyet